23 Mayıs 2010

little children

pek cok guzel replik vardi filmde ama bir tanesi bilhassa dikkatimi cekmisti:

"You're a miracle, Ronnie. We're all miracles. Know why? Because as humans, every day we go about our business, and all that time we know... we all know... that the things we love... the people we love, at any time now can all be taken away. We live knowing that and we keep going anyway. Animals don't do that."

gecenlerde ikinci defa izledim filmi. icimde tuhaf bir his birakti. cocuksu isteklerimizle insani arzularimizin arasinda sikisip kalmanin getirdigi "status quo bias" denen zimbirti filan. sanirim biz daha anlayamadan gecip gidecek her sey, hayat.

arayis icerisindeyim gibi

baslamadan once not: bu igrenc klavye icin ozur diliyorum.

yasadigim anlardan nasil zevk alabilirim, bilmiyordum ve cesitli yollar denemeye karar verdim.

once dusunmeyi biraktim. beynim bos, sersem, saskindi, boylesi serbestligi hic yasamadigindan olsa gerek, surekli olarak ilgilenip yogunlasabilecegi seyler araniyordu. pek cok secenegim olmasina ragmen, izin vermedim kendime. dusunmeyi birakmam gerekiyordu ya, beynimin calismasini bir sure askiya almaliydim.

bir sure gecti boyle. nasil gectigini pek hatirlamiyorum, cunku sistemi devre disi birakmistim, fakat bu durumun hic ama hic hosuma gitmedigi asikardi, o kadarini sezebiliyordum. vazgectim.

bir sure asiri mutluluk haliyle gezinmeyi denedim. onume ne ciksa gulme potansiyelim vardi, bazi gunler eve dondugumde yanaklarimin agridigini hissediyordum hatta. etrafimdaki insanlarin cogunlugunun pozitif olmasi, ve belki de benim onlara ayak uydurabilmeyi basarmis olmam gibi bir sey soz konusu olabilirdi, fakat emin degildim yine de. bastiriyordum asagilardan kabaran olumsuz dusunceler silsilesini, ve ben bastirdikca bir yerlerde delik aciliyordu. yine vazgectim.

sonunda bir gun icimde ne varsa doktum yakin bir arkadasima. bunca seyi neden bu kadar uzun sure kendime sakladigimi sordu, bilmiyorum dedim. kendimi ona acabilmem daha yakin olmamizi sagladi ama. bu da beni mutlu etti. ilk defa demeyeyim, fakat acikcasi uzun zamandir ilk defa birilerine kendimi anlatabilmis olmamin getirdigi ferahligi ve mutlulugu yasadim. rol yapmama gerek yoktu artik, en azindan onun yaninda. bana kendimi iyi hissettirebilen az sayida insandan biri oldu, beraber yer icer, beraber calisir, beraber eglenir olduk. bana bir mutluluk kaynagi iste.

bunu bir kenarda sakladim. ne zaman istesem, ne zaman istesek beraber gulebiliyoruz cunku ve bir seyi zoraki yapmamanin verdigi rahatlik hissi bambaska bir sey.

simdilerde kendimi soyutlamayi deniyorum. eskiden uzak durdukca baskalarindan, onlari disaridan izledikce eglenirdim. bu durum beni tatmin ederdi, hala ediyor mu, meraktayim.