Uykusuzluk sarhoşluktan daha beter. Eller titriyor, yüz solgun... Kilo verdim baya, bir de Zeki Müren çalıyor fonda. Son zamanlarda onu da çok dinler oldum. Bir tarafta Damien rice, Raphael, Ane brun; bir tarafta Zeki Müren. Şey gibi farkları: Viski ve rakı.
Bu gece viskiyi rakı şarkılarıyla içiyorum. Şerefe!
"Ya beni de götür ya sen de gitme"
Seve seve kuyruğuna geldiğinde olacağı budur. Bir noktadan sonra durup düşünmeyi gerektirir ne yapacağını bu aşkı. Zira içinde aşk var, sevgi var, sadakat var; ama bir şeyler yok. Ne onlar? İlişkiye saygı mı, sevdiğine saygı mı? Yoksa gerçek kalıcı bir anlayış ve ona istinaden zeka mı arıyor insan? Bilmiyorum. Zeki abinin dediği gibi "Gözlerin doğuyor gecelerime".
Eh, burayı okumadığı için en azından "Gözlerin doğuyor gecelerime" diyeyim. Nefret ediyorum bu tarz şeylerle sevdiğin insana gönderme yapmayı. O yüzden okumadığını bilmek iyi oluyor.
"Geçilmez gurbetin sokaklarından"
Eh, ya bana her yer gurbetse? Bu siktimin şehrinde, dünyasında ve kendi dünyamda aidiyet duygusu taşıyamıyorsam? O zaman ne olacak?Hiçbir sokaktan geçemeyecek miyim Zeki abi? Bana yaşamak haram mı? Hadi öyle oluyor diyelim, o zaman benim suçum ne?
Bak şimdi, burayı okuyan artık her kimsen, gel benim sırdaşım ol bu gece. Bende anlatacak şey çok, cevapsız binlerce sorum var. Hazır mısın?
Niye seçimler insanın hayatını daha iyiye götürmek üzere tasarlanmış? Eminim vardır bildiğin klasik cevaplar buna. "Mutlu olmak için... Yaşamın seviyesi... Gülerek uyanmak..." falan filan. Geçelim onları.
Daha iyi bir hayat istiyoruz çünkü bilinmeyen bizi çekiyor. Işık, şaşaa, para, zevk, kadınlar/erkekler, güç, iktidar... İyi de madem öyle bunlara sahip olan kişiler niye mutlu değil? Bana niye en çok intihar oranının en zengin ülkelerde olduğunu, "Abi herif her şeye sahipti" dediğimiz kişilerin kendini köprüden atmak istemesini açıklayabilecek misin? Ah evet biliyorum: "Doymuş adam her şeye. Artık zevk almaz olmuş".
Madem böyle bir risk var, niye daha çok daha iyi daha müthiş daha süper şeyler istiyoruz? Yok işte cevap. Bir kulübeye girip Allah aşkı için ölene dek orada yaşayan dervişle, daha çok isteyip her şeyi elde edip boka battığını fark eden adam arasında fark yok.
"Buralara sık sık gelişim ondan"
Zaten sevip sevip kuyruğuna gelmekle, yaşayıp yaşayıp sonuna gelmek arasında fark yok. Benim için ikisi de sona ulaşmış gibi gözüküyor. Tek iyi yanı şu: Kuyruğundaki sevgi bile doğru şekilde oynanırsa yaşamın kıyısından çıkarıp alabilir insanı. Yaşam, aşkı çıkaramaz.
"Yağmur vururken cama, dalarken gece gama... Özleyen kollarıma usulca sokul yeter"
Ah be abi, sen de erken öldün. Herkes erken ölüyor.
3 yorum:
yorumunu sildim portakal suyu. şahsi algılama. bir gerçeği unutmaya çalışmak içindi.
sevgiyle kal.
-Niye seçiyoruz?
+Seçmek için.
Sevdiğim bir parçayı yollamak istiyorum buradan sana, ben şu an dinliyorum sen de okuduğunda dinle;
Magnolia'dan Wise Up.
dinledim, hoş bir şarkı. adamın sesi ne kadar klasik değil mi?
Yorum Gönder